1 Ocak 2016 Cuma

SIRLI DUALAR

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(Rasulüm!) De ki: Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?...
(Furkan Suresi 77)

Dua, kulun, kendi acizliğinin farkına vararak, dünyada ve ahirette Allah-u Te’ala’ya muhtaç olduğunu bilmesi, ihtiyaçlarını Allah'a arz edip, O’nun mabudluğunu kabul etmesidir. 
“Vermek İstemeseydi, İstemeyi Vermezdi”
İnsanoğlunun hayatında, en çok neyin yeri var derseniz, size tek bir kelimeyle cevap verebilirim: “Dualar

Dua: Allah'a seslenmek, çağırmak, Allah’a yalvarmak, O’ndan dilekte bulunmak, O’na yakarmaktır. Dua, insanoğlunda doğuştan gelen fıtri,  bir olgudur.

Dua, kulluğun ruhudur; temiz ve samimi bir imanın neticesidir. Çünkü, duadan sonra, dua eden insan, duasıyla: Bütün kainata hükmeden, en küçük işlerini ve en gizli arzularını bilen, sesini duyan, her haline aşina, her hareketinden haberdar olan birisinin var olduğunu gösterir. Ve anlar ki, bütün varlıkların seslerini işiten, onlara merhamet eden, dertlerine derman yetiştiren, her şeye erişen, yetişen Allah'ın kudret elidir.

Dua, kulun Rabb’isine acizliğini kabul ettiği andır. İnsanoğlunun huzura kavuşma vasıtasıdır. Dua, bizzat ibadettir. İnsanoğlu, bu alemde, ilim ve dualar olgunlaşır. İmandan sonra, insanın esas vazifesi, dua etmektir. Dua, Allah’a kulluğun esasıdır.

Dua, ibadetin ta kendisidir.

Allah’ın harika bir sanat eseri olan insan, dua ile Besmele ile bir değer kazanıyor.

Dualar ile Allah’a dayanan kişi, bütün olayların arkasındaki gerçek tasarruf sahibinin Allah (c.c.) olduğunu bilir. Çünkü o bilir ki, bu alemde tesadüf yoktur. Her olayın bir hikmeti, bir sebebi vardır. Bu nedenle, Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki: “Bazen hoşunuza gitmeyen bir şey hakkınızda hayırlı olabilir, buna karşılık hoşunuza giden bir şey de, hakkınızda kötü olabilir.

Dua, herhangi bir duruma, zamana ve mekana bağlı kalmaksızın, gece-gündüz, karada, denizde, havada, seferde, zenginlikte ve fakirlikte, sağlıkta ve hastalıkta, gizli ve açık olarak yapılabilen, en kolay, en külfetsiz ve en etkili bir ibadettir. Nice musibetler ve belalar, dua ile def edilmiştir. Nice günah ve isyanlar, dua ile bağışlanmıştır. Dua ile nice rahmetler inmiştir. Nice zaferler, dua ile kazanılmıştır. Dua ile dünya ve ahirette nice dereceler ve makamlar kazanılmıştır.

Eğer dua; ihlas, ısrar, devamlılık ve şiddetli bir istekle birlikte yapılır ve koşulları yerine getirilirse, duacının her istediğini elde ettiği ve bağlı kapıların kendisine açıldığı görülür. İnsanoğlu, dua ile kendini güvende hissedebilir.

Dua ile İlgili Ayetler
Allah-u Te’ala kullarının nidasına cevap vermeyi fazlının ve kereminin yüceliğinden görmüş ve bunu şu şekilde beyan etmiştir: “Rabbiniz şöyle dedi: Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min 60.)

Bir adam, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e gelerek şöyle dedi: Rabbimiz bize yakın mı? Ona dua edelim, yoksa uzakta da ona seslenelim mi? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sustu ve hemen ardından şu ayet indirildi; “Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki) gerçekten ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için, benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara 186.)

Kainatta yegane tasarruf sahibi Allah (c.c.)’tır. Her şeye gücü yeter. Rasul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.v.) bir gün amcası oğlu Abdullah bin Abbas (r.a.)’a şu nasihatte bulunur: “Ey genç, şunu iyi bil ki, bütün dünya sana yardım etmek üzere bir araya gelse, Allah’ın izni olmasa, sana fayda sağlayamazlar. Yine bil ki, bir zararı senden def etmek üzere, bütün insanlar bir araya gelseler, Allah’ın izni yoksa o zararı senden def edemezler. Onun izni olmadan, bir yaprak bile ağaçtan düşmez.” (Buhari)

Bu inanç ve bilinç içinde olan mü’min, dua ile ne isteyecekse, sadece Allah’tan ister, çünkü sebepleri de hazırlayan Allah (c.c.)’tır. Rasul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise, sizlere dua etmek gerekir” (Tirmizi) 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder