18 Ağustos 2020 Salı

Sevdiklerinizi alınlarından öperseniz ne olur

 Sevdiklerinizi alınlarından öperseniz ne olur ? Eğer birini alnından öptüyseniz, o zaman bunun ne kadar yoğun ve kuvvetli olduğunu bilirsiniz. Bu kadar basit bir şeyin ne kadar duygusal olabileceğine şaşıracaksınız. Epifiz Bezi'ni uyarmanın bir başka inanılmaz yolu da; üçüncü gözü öpmektir. Bu canlandırıcı ve şifa verici bir güçtür.  Alındaki öpücük, aynı zamanda 3. göze kondurulan öpücüktür. Bu pek çok insanın fark edeceğinden çok daha fazla, derin bir şey içerir.

Kişinin ruhunu öpmek gibi bir şeydir.. Diğer insanlar genellikle alnımıza dokunmazlar, genellikle ellerimizden tutarlar. Ancak alınlarımız farklıdır.. Dudaklar alnımıza dokunduğunda, dudaklar sayesinde uyanma hissi oluşur. Bu öpücük Epifiz Bezi'ni olduğu gibi hipofiz bezini de uyarır. Bunun sonucunda da melatonin salgılanır. Melatonin de iyi bir uyku çekmemize yardımcı olur. Dolayısıyla, alna konulan iyi geceler öpücüğü bu açılardan çok yararlıdır. Ayrıca 3. gözü öpme, güven hissi duyarak iyi hissetmemizi de sağlar.

Rahatlamak ve sakinleşmek için sevdiklerinizin sizi alnınızdan öpmesi aynı şekilde sizin de onları alınlarından öpmeniz oldukça etkilidir.

Bunu ne kadar çok yaparsanız sonuçlarını o kadar fazla görüp fark edeceksiniz. 3. gözü öpme, herkes için tabii etrafında doğru insanlar ve uygun çevre olması durumunda çok canlandırıcı, mutluluk verici olabilir!
 

Karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel

Karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel , günümüzde çok sık görülen hastalıklardan biri de mide ve bağırsaklarda oluşan gaz ve bunun neticesinde ortaya çıkan karın şişkinliği. Bağırsaklarımız ikinci beyin olarak adlandırılıyor. Bağırsaklarımızın düzgün çalışması hem beden hem de ruh sağlığımız için çok önemli. Mide ve bağırsaklarda ortaya çıkan gazın en önemli sebebi sağlıksız gıdalar ile beslenme. Aşağıda vereceğimiz beslenme önerileri ve kür tarifleri ile midenizde ve bağırsaklarınızda oluşan gazları kolayca dışarı atarak, karın şişkinliğinden kurtulabilir, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek sağlıklı bir şekilde yaşayabilirsiniz.

Yediğimiz sebze ve meyvelerin yetiştirilmesi esnasında zirai ilaçlar kullanılıyor. Bu zirai ilaçlar ile yetiştirilen sebze ve meyveleri yediğimiz zaman bağırsak florasındaki normalde faydalı olan bakteriler mutasyona uğruyor ve zararlı hale geliyor. Vücudumuz için zararlı toksinleri üretmeye başlar. Bunlar kana karışıyor ve organlarımıza yerleşiyor.  Ayrıca, genetiği bozulmuş fabrikada üretilmiş gibi iri, düzgün meyveler, sebzeler mide ve bağırsaklar için zararlı ve gaz oluşumuna neden oluyor.


Karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel öneriler

  • Özellikle, geceleri insan vücudunda gaz çıkışı artar. Gaz yapıcı salatalık, kuru fasulye, nohut, pırasa, sarımsak, soğan, lahana gibi gıdalar gece tüketilmemelidir. Bu gıdalar gaz yaptığı için midede şişkinlik yapar, rahat uyuyamazsınız. Bu şişkinlik beynimizi de olumsuz etkiler, korkulu rüyalar, kabuslar görülebilir.
  • Sabah aç karna yarım bardak suyun içerisine 2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu konularak içilmelidir. Sonrasında, evin içerisinde biraz dolaşarak bağırsaklardaki gazın çıkarılması sağlanmalı.
  • Meyve, yemeklerden en az 2 saat sonra yenmelidir.

Karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel 1

Zencefil, gaz gidericidir, sindirimi kolaylaştırır ve bağışıklık sistemini güçlendirilir.

Malzemeler

  • 1 su bardağı su
  • 2 parça taze zencefil (1 lira büyüklüğünde)

Hazırlanışı

1 bardak suyu kaynatın. Zencefilin kabuklarını soyun, 3-4 parçaya bölerek kaynamakta olan suyun içerisine atın. 5 dakika kısık ateşte kaynatın. Daha sonra süzüp, ılımaya bırakın.

Kullanımı

Akşam yemeklerinden 2 saat sonra bu zencefil çayını içiniz. 1 ay boyunca taze olarak hazırlanıp içilmelidir.

Kür 2

Malzemeler

  • 1 tutam limon melisa
  • 1 bardak su

Hazırlanışı

1 bardak kaynamış suyun içerisine 1 tutam limon melisayı atın 2 dakika kısık ateşte demleyin. Ilımasını beklemeden süzün.

Kullanımı

Ilıyınca bu melisa çayını için. Öğleden sonra ve akşam taze olarak hazırlanıp 1 bardak içilmelidir. 

Kür 3

Malzemeler

  • 1 çay kaşığı rezene tohumu
  • 1 çay kaşığı kurutulmuş zencefil
  • 1 çay kaşığı karanfil
  • Organik bal

Hazırlanışı

Her üçünü de ince pudra kıvamına gelene kadar öğütün. Katı bir hamur kıvamında olacak şekilde bal ilave edin. Bir cam kavanozda saklayın.

Kullanımı

Her yemekten sonra ve yatarken 1 çay kaşığı yiyin. Her gün taze olarak hazırlayın.

Bağışıklık sistemini güçlendiren içecek

 Aşağıda sizler ile paylaşacağımız içecek tarifi, korona virüs ile mücadele ettiğimiz bugünlerde inanılmaz vücudun direncini arttıran, bağışıklık sistemini güçlendiren, vücuda giren virüsleri öldüren adete bağışıklık güçlendirici içecek . Hemen hemen herkesin evinde bulunan, bulunması gereken malzemeler ile kolayca hazırlayabilirsiniz. Bedenimiz bu dünyada bize emanet, ona iyi bakmakla yükümlüyüz. Bedenimiz sağlıklı olmaz ise bir süre sonra ruh sağlığımız da bozulmaya başlar, depresyon, anksiyete gibi hastalıklar ile boğuşmaya başlarız.

Bağışıklık güçlendirici içecek

Malzemeler

  • 1 adet limon
  • 1 ceviz büyüklüğünde taze zencefil ya da 1 tatlı kaşığı toz zencefil
  • 1 diş sarımsak
  • 7-8 adet karanfil
  • 1 kabuk tarçın
  • 4 bardak su


Hazırlanışı

  • Limonu yıkadıktan sonra kabukları ile birlikte küçük küçük doğrayın
  • Zencefil ve sarımsağı da küçük küçük doğrayın
  • Tarçın ve zencefili havanda dövün (Dövmeden de koysanız olur)
  • Çaydanlığa tün ve malzemeleri ve 4 bardak suyu koyun. 
  • Tüm malzemeleri el blender'i ile parçalayın. 
  • Ocağa koyun. Kaynamaya başladıktan sonra 5 dakika daha kaynatın
  • Ilıyınca 1 bardak için 

Not: Blender ile uğraşmak istemeyenler doğrudan kaynatabilir

Kullanımı

Sabah aç karna kahvaltıdan 15 dakika önce 1 bardak içmenizi tavsiye ederiz. Kalanını gün boyunca tüketebilirsiniz. Her sabah taze hazırlanmalı.

Vücudun direncini arttıran, bağışıklık sistemini güçlendiren, vücuda giren virüsleri öldüren bağışıklık güçlendirici içecek .

17 Ağustos 2020 Pazartesi

Saksıda lavanta nasıl yetiştirilir

Tüm varlıklarda olduğu gibi bitkilerde de enerji titreşimleri vardır. Bitkiler zahiri ve batını yönüyle insanlığın emrine verilmiştir. Bitkiler kozmik enerjilerini ve psişik güçlerini Allah’ın en güzel sıfatlarının tezahürü olarak esmalardan almaktadır. Korona virüs ile mücadele ettiğimiz şu günlerde, virüs ve bakterilere karşı savaşçı, antiseptik, antiviral özelliklere sahip bitkileri evlerimizden eksik etmemeli, varsa çoğaltmalıyız. İlla ki tarlamızın, bahçelerimizin olmasına gerek yok. Balkonda, evimizde bitkiler yetiştirerek, bitkilerin kozmik enerjilerinden faydalanarak ruhsal ve bedensel olarak çok daha sağlıklı bir hayat yaşayabiliriz , saksıda lavanta nasıl yetiştirilir


Hayatımızın birçok alanında karşılaştığımız lavanta, kokusuyla kendine hayran bırakan bir Akdeniz çiçeğidir. Lavanta virüs ve bakterilere karşı çok savaşçı, etkili bir çiçektir. Hem çiçeği hem lavanta yağı, antiseptik, antiviral özelliklere sahiptir.  

Lavanta Çiçeğinin Faydaları Nelerdir?

  • Lavanta çiçeğinden yayılan koku kişilerin çok daha sakin ve dingin olmasını sağlar. Özellikle stresli bir ev, iş, sosyal yaşama sahip olanlara lavanta kokusunun dinginleştirici etkisinden faydalanması önerilir.
  • Insomnia ve uyku apnesi gibi doğrudan doğruya insan sağlığını riske atan uyku bozukluklarının belirtilerini en aza indirger.
  • Kişilerin çok daha kısa sürede uykuya dalmasını sağlar. Bu nedenle yatılan odada lavanta çiçeği bulundurulması öneriliyor.
  • Kronik baş ağrısı çeken kişilerin bu yöndeki şikayetlerini azaltır.
  • Bağırsaklarda biriken kötü gazların atılmasında yardımcı olan bu özel bitki, hazımsızlık, şişkinlik gibi midevi sorunların giderilmesinde de etkilidir.
  • Stres azaltıcı etkiye sahip olan bu bitki kişilerin çok daha mutlu ve pozitif hissetmelerini de sağlıyor.
  • Lavanta çayı ise idrar söktürücü özelliktedir ve kış hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Lavanta, yaraları iyileştirir! Lavantanın antiseptik özelliği yüzyıllardır bilinmekte ve özellikle de 2. Dünya Savaşı’nda askerlerin yaralarının lavanta ile dezenfekte edildiği biliniyor. Yaralar, kesikler üzerine lavanta yağı ya da lavanta çayı uygulandığında yaralarda hücre iyileşme süreci hızlanır, yaraların enfeksiyon kapması da engellenmiş olur.

Saksıda lavanta nasıl yetiştirilir?

Lavanta, bahçelerinize de evlerinize de büyüleyici bir güzellik kazandırabilir ancak evde yetiştirilmeye daha müsait olan lavantalar ince yapraklı olanlardır. Munstead ve hidcote türleri evde lavanta yetiştirmek isteyenler için en çok önerilen türler arasında yer alır.

Toprak Yapısı : Lavantanın toprağı alkali olmalıdır. En iyisi 1/1 ölçülerinde kum ve torf karıştırmak ve biraz yumurta kabuğu kırıp eklemek olacaktır.

Işık : Lavanta bitkisi ışığı çok seven bir bitkidir. Saksıyı en iyisi güney penceresine yerleştirin. Eğer bitki yeterince güneş ışığı almıyorsa flüoresan lamba kullanarak ışıklandırılması gerekir. Yazın lavanta saksısını en iyisi balkona çıkarın. Ama rüzgardan korumaya özen göstermelisiniz. Havalandırma işlemlerine bitkiyi yavaş yavaş alıştırmak gerekir. İlk önce saksıyı balkonda 1 saat bekletin, her gün bu gezintiyi ikiye katlayarak süreyi artırın.

Sıcaklık : Bitki yeterince sıcak severdir. Günde 4 - 5 saat güneş alabileceği yerlerde bulundurmanızda fayda bulunur. Kışın lavanta saksısını en iyisi kalorifer veya radyatörden uzak olan bir yere yerleştirin. Ortamın sıcaklığı 10-12 derece olmalıdır.

Nem : Eğer evin havası kuruysa hava nemlendirici kullanmak gerekir. Bir diğer yöntem ise lavanta saksının yakınında suyu buharlaştırmak olacaktır.

Sulama :

Lavantayı sulamak için kullanılan su mutlaka oda sıcaklığında beklemiş olmalıdır. Her gün aynı saatte sabah veya akşam sulamak gerekir. Toprağın her zaman nemli olmasına özen gösterin. Sadece toprağı değil bitkinin yeşil kısımlarını da sulamak gerekir.

Gübreleme : Organik veya azotlu gübreler kullanılmamalıdır. En uygunu senede 2 defa potasyumlu gübreler vermek olacaktır. Potasyum lavanta bitkisinin boy atması için gereksinim duyduğu bir elementtir. Tohum ekiminden sonra ilk 8-10 hafta boyunca haftada bir defa lavantayı 2 gram / 1 litre sıvı gübrelerle beslemek gerekir.

Saksı Değişimi : Lavanta bitkisinin saksı değişimi her sene bir defa yapılmalıdır. İlkbaharda veya sonbaharda soğuklar bastırmadan değişimi yapmak uygun olacaktır. Bitki büyük saksılardan hoşlanır; 2 litre hacimli veya çapı 30 cm olan saksı tercih edilmelidir. En alta drenaj için çakıl konulmalıdır. Çakıl taşları veya ceviz kabuğu gibi malzemeler drenaj için uygundur. Saksının altındaki deliklerin kapanmamasına özen gösterilmelidir.

Budama : Lavanta yaz sonu çiçeklenmesi bittikten sonra budanır. Kuru saplar tamamen alınmalıdır ve bitki uçlarından hafif kesilmelidir. Çok fazla budamak gerekmez.

Çoğaltmak : Lavantayı çoğaltarak evinizdeki güzelliği katlamanın iki yolu vardır: Lavanta dallarını ekmek, lavanta tohumlarını ekmek. Lavanta dallarını budayarak ekmek, daha kolay sonuç almanızı sağlar. Bunun için 3 – 5 adet arası yaprak düğümü bulunan dallar kesilerek kök salması için toprağa ekilir ve yetiştirme işlemine başlanır. 3 - 6 hafta arası süren kök salma işlemi, eşsiz görüntüye sahip yepyeni bir lavanta çiçeğiyle sonuçlanır.

16 Ağustos 2020 Pazar

Aura Temizleme, İyileştirme ve Güçlendirme Teknikleri

İnsanın aura bedeni, hem bir enerji alanı hem de bedenin süptil yaşam gücünün bir göstergesidir. Bu enerji alanı sizin kim olduğunuzu belirler ve aynı zamanda bu enerji alanı yaptığınız işler ve çevreniz tarafından sıkça etkilenir. Aura bedeniniz sizin fiziksel ve psikolojik iyiliğinizin ve karakterinizin de göstergesidir. Şimdi, aura bedeninizi arındırmak, iyileştirmek ve yeniden aktive etmek için , Aura Temizleme, İyileştirme ve Güçlendirmeyi öğrenelim:


1. Tuzlu Su Banyosu:

Bir litre suya bir çay kaşığı tuz bir çay kaşığı şeker ve içine az nane ruhu katarak;ISITILARAK İÇİNE GİRİLİR YA DA AĞRIYAN BÖLGELER BU SUYA SOKARAK TA KÖTÜ ZARARLI ENERJİYİ ATMIŞ OLURLAR.el kol ayak gibi hatta hastanın ve hastanın enerjisini alan kişilerde bu suya elini ayağını sokarak .kirli enerjiyi atmış olurlar.
Yada ;Haftada bir kez tuzlu suyla küveti doldurup banyo yapmak “beyni boşaltmak” için birebir terapidir. Bir miktar deniz tuzunu veya alternatif olarak kaya tuzunu suya boşaltıp üzerine suyun miktarına göre yarım ile bir su bardağı karbonatı ekleyip küvetinizde 15-20 dakika kadar banyo yapmak zihinsel ve fiziksel rahatlama kadar enerjisel anlamda arınmanın getirdiği pozitif süreçler için de çok uygun olacaktır. Aura enerji alanında biriken radyasyon dahil tüm negatif frekanslar bu sayede temizlenecektir.

2. Su İçmek:

Vücutta bulunan zararlı iyonları minimize etmek için tüketimi en kolay ve en sağlıklı yollardan birisidir. Su içmek aracılığıyla hücreler yenilenir ve böylece yepyeni bir elektro kimyasal alan oluşur. Kirlenmemiş pozitif elektrik akımları ortaya çıkar, bu ise saf, diri, temizlenmiş aura demektir.

3. Pozitif Düşünmek:

Düşünceler ruhun aynasıdır. Ne kadar olumlu şekilde düşünürseniz, ruhsal enerjinin bedeninizde etkisi o kadar olumlu ve pozitif olacaktır. Hayatınızda bir şeyler ters gidiyorsa emin olmalısınız ki bu, büyük oranda düşüncelerimizdeki olumsuzluklardan kaynaklanmaktadır. Kötü düşünceler, kaygılar, korkular, her zaman enerji düşüren olgular olagelmiştir. Netice olarak insanın en büyük düşmanı, kendi eliyle ürettiği korkular ve olumsuz düşüncelerdir. Bu tıpkı ölmeden önce mezara inip beklemek gibidir. Siz siz olun, daima pozitif düşünün ve bu sayede aura enerji alanınızı temiz tutun!

4. Arınmak ve Affetmek:

Beyinlerimiz tıpkı birer depo gibi yaşadığı, kavradığı, düşündüğü her şeyi kayıt altına alır. Bu kayıtların bazıları, insanı ileriki dönemlerde yormaya başlar. İnsanların bize yaptığı haksızlıkları düşündükçe içinden çıkılmaz bir kapana düşeriz. Dün yaşanan acıları bugünlere, bugünlerin oluşturduğu kaygı ve endişeleri yarınlara taşır, tereddütle adım atarız. Düşünceler peşimizi bırakmaz: terk edilir miyim, dolandırılır mıyım, haksızlığa uğrar mıyım, aldatılır mıyım.. diye kendimizi kemirir dururuz.
Tüm bunların neticesinde bilinçaltımız ve bilincimiz yorgun bir hal alır. Bunlardan arınmak ve aura alanımızı temizlemek için yapmamız gereken geçmişte yaşadığımız olayları ve kişileri affetmektir. Her ne kadar zor olsa da mutluluğumuz için bu gereklidir.
Bu bir seçimdir. Affetmek özgürleşmenin adımıdır. Kin, nefret, intikam, korku gibi duygular bilinçaltımıza prangalarla bağlıdır. Affettiğiniz anda prangalar çözülür.
Olay ve kişiler serbest kalır, sizi bir daha rahatsız edemeyecek konuma geçerler. Unutmayın; affetmek özgürleşmektir ve özgürleşmek bu yüklerden arınıp gerçek beni farkındalıkla yaşamaktır.

5. Gülümsemek:

Gülümsemek ve hatta kahkahalar atmak endorfin gibi ruh halimizi olumlayan hormonların seviyesini yükseltmektedir.
Böylelikle kişinin daha pozitif ve keyifli olmasına aracılık etmektedir. Tüm bunların yanı sıra gülümsemek kişiye fiziksel olarak da albeni katmaktadır.
Gülümsemek, ben güçlüyüm demektir. Hayata ve yaşanan olaylara tebessüm etmek aslında pozitif düşüncelerin sembolik olarak dışa vurumudur. Gülümsemek minicik bir kas hareketi ile dünyaya meydan okumaktır. Gülmenin gücünü fark edin ve aura alanınızı temizlemesine izin verin.
Aura İyileştirme Teknikleri;

6. Doğal Taşlar ve Kristallerle Şifalanmak:

Doğal taşlar enerjisel titreşimleri sayesinde bulundukları ortama pozitif frekanslar verirken ruhsal, zihinsel ve fiziksel konularda da bir çok şifayı beraberinde getirir.
Özellikle negatif ve pozitif dengesi için ametist, nazara karşı bloke edici özelliği olan turkuaz, manevi güç kaynağı amazonit, olumlu düşüncelere sevk eden malahit ve pembe kuvars gibi taşlar kullanılması önerilen objelerdir. Kristaller, elementel yapıları ve elektromanyetik dalgaları sebebiyle aura beden için iyileştiricigüçler bulundururlar.

7. Esansiyel Yağlar Kullanmak:

Aura enerji alanı için bitkilerden elde edilen esansiyel yağlar çok önemlidir. Bitkilerin yağları ile sağlanan enerji titreşimleri iyileştirici özellikleriyle aura yapısına büyük katkılar sunmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre esans yağlarının frekanslarını ölçen bir sistem geliştirilmiş ve sağlıklı insanın bedensel enerjisinin ortalama 62-68 mHz arasında seyir ettiğini tespit etmişlerdir. İnsan enerji alanını oluşturan frekanslar duygu ve düşünce dünyamızdan, fiziksel aktivitelerimize kadar birçok süreç sonucu oluşur. Dolayısıyla her duygu ve düşüncenin kendine ait bir titreşim aralığı söz konusudur. Yapılan araştırmalar, esansiyel yağların, doğru kullanıldığında gerek fiziksel hastalıklara gerekse zihinsel ve enerjisel rahatsızlıklara kadar her konuda şifa olduğunu tespit etmişlerdir.
Şimdi temizlenmiş ve şifalanmış auramızı Güçlendirme ve Koruma aşamasına geçebiliriz.

8. Toprak ve Suyla Temas:

İnsan ruhunun ve bedeninin vazgeçilmez şifa kaynaklarından birisi toprak ve suyla bütünleşmektir. Yaradılış maddelerimizden olan toprak, enerjisi azalmış aura beden yapısını güçlendirir. Sık sık doğaya çıkmak, toprak ve su ile vakit geçirmek, ruhsal yenilenme ve şifalanma için biçilmiş kaftandır. Günümüz yaşam şartlarında, özellikle büyük şehirlerde doğayla buluşma imkânı her ne kadar sınırlı olsa da en azından evlerde saksı bitkileri yetiştirmek bir alternatif olacaktır.

9. Açık ve Parlak Renkler Kullanmak:

Renkler insan bedeninde oluşturduğu duygusal ve zihinsel titreşimler sebebiyle aura bedeni güçlendirir. Aura renkleri, yapısı itibarıyle çeşitli renklerden oluşmaktadır. Negatif aura renkleri koyu ve mat iken pozitif aura renkleri parlak açık renklerdedir. Özellikle beyaz, deniz mavisi ve mavinin diğer tonları, açık yeşil, turkuaz, açık kırmızı tonları aura bedeni güçlendirmek için faydalı renklerdir.

10. İbadetin ve Duaların Gücü:

Hangi dini inanç mensubu olursa olsun, bir insanın ilahi titreşimlere sığınması, kutsal enerjilere benliğini açması bireye inanılmaz faydalar sağlamaktadır.
Ruhsal yapısıyla tamamen koruma altına giren kişi, yaymış olduğu titreşimlerle kendisini pozitif enerjilerle uyumlayacaktır.
Dua etmek, namaz kılmak, meditasyon ve yoga gibi teknikler özümüzle bağlantıya geçmemizi sağlar. Bu da ruhsal bütünlük içerisine girerek aura enerji alanını güçlendirir.

11. Nefes almak:

Yaşam enerjimiz olan nefes ne kadar doğru yöntemlerle alınabilirse kişi o denli sağlıklı olur. Sağlık derken sadece fiziksel beden sağlığını kastetmiyoruz, bilakis ruhsal ve enerjisel sağlığımızı vurguluyoruz. Nefes ruhsal yaşamın olmazsa olmazı konumundadır.
Doğru nefes teknikleri ile ruh beslenir, beden canlılık enerjisi ile dolar. Doğru nefes, stres ve huzursuzluk gibi başlıca ruh düşmanlarını yok eder.
Doğru nefes dediğimiz zaman, bunun en rahat ve etkili yolu, nefesi burundan 4’e kadar sayarak almak, nefes alırken karnı (diyaframı) ve göğsü tam doldurmak ve ağızdan 7-8’e kadar sayarak yavaşça vermek şeklindedir.
Doğru alınan nefes, aura bedenimizi güçlendirecek, onu daha parlak ve aktif bir hale dönüştürecektir.
Amerika’da Kirlian Fotoğraf Teknikleri ile yapılan araştırmalarda doğru nefes alan kişilerin alışkanlık haline gelen kısa ve sık nefes alan kişilere oranla daha geniş ve parlak aura enerji alanına sahip oldukları saptanmıştır. Ayrıca doğru nefes teknikleri kişinin öz benliğine giden bir yoldur.
Düzenli olarak nefes uyguladığımızda ruhsal kimliğimizi daima canlı ve ön planda tutmayı başarırız. Spiritüel Mucizeler …..derlenmiştir..
kaynak: https://www.muzafferkina.com.tr/aura-temizleme-iyilestirme-ve-guclendirme-teknikleri/

Canlı su nasıl elde edilir

Canlı su nasıl elde edilir , ruh ve beden sağlığımız için en temel gıda sudur. İsrail'de birisi doktora gittiğinde, hangi rahatsızlıktan dolayı gitmiş olursa olsun, önce tekrar bekleme odasına yollanır, yarım saat içinde içmek üzere 2 litre su verilir. Su hayattır, insanın olmazsa olmazıdır. Ölümsüzlüğün peşinden koşanların bir kısmı, ölümsüzlüğü suda aramışlardır.Yapılan bilimsel araştırmalar, suyun hafızasının ve kendisine özel bir kristal yapısının olduğunu, bu yapının da dış etkilere açık olup, etkilendiğini, yapısının bozulup ölü suya dönüştüğünü ortaya çıkarmıştır. Vücut metabolizmamızın sağlıklı çalışması, organların işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getirebilmesi için canlı suya ihtiyacımız vardır. Biz eğer ölü bir su içersek bedenimiz de ölür, canlı su içersek hücrelerimize giden su da canlanır. Evimizde çok basit ve ucuza canlı su nasıl yapılır aşağıda sizlerle paylaşacağız, mutlaka yazıyı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederiz.


Ölü Su

Suyun evlerimize kadar taşınabilmesi için basınca ihtiyaç vardır. Su, 80 metrelik bir boru sisteminden geçtiği zaman borudaki basınçtan dolayı canlılığı yok olur, suyun kendi hareketliliği bozulur. Suda, çift helezon şeklinde spiral hareket vardır. Bu da, suyun kristalinin oluşmasını sağlar. Suyun evlerimize gelirken uygulanan basınç spiral hareketine zarar verir, kristal yapısını da bozar. Kristal şekil olmayan yerde, geometri de yoktur. Böylece, bilgi de oluşamaz ve netice olarak suyun içerisindeki canlılık da yok olur.

Canlı Su Mükemmel Çözücü ve Şifadır 

Vücudumuz tüm işlevlerini, yegane eritici, çözücü olan su sayesinde gerçekleştirir. Vücudumuzun neminin dengede tutulması, yediğimiz besin maddelerinin emilmesi, emilen bu gıdaların hücrelerimize taşınması, vücudumuzdaki fazlalıkların ve zararlı maddelerin eritilerek dışarı atılması hep su ile gerçekleştirilmektedir. Vücudumuz, Yaratıcı'mızın mükemmel bir sanat eseri olarak işlevini sürdürmektedir. Biz insanoğlu, fıtratımıza uygun olmayan yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ile bu mükemmel işleyen sistemi bozmakta, hastalanmaktayız.

Su hayattır. Nitekim, Allah (c.c.), "Her şeyi su ile hayatlı kıldım" (Enbiya 30) buyurur. "Onun arşı su üzerindedir." (Hud 7) ayetinden de, insan hayatının en temelinde su olduğu bildirilmektedir.

Artık, bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Su, yüksek derecede bir yapıya sahiptir. Ve bu yapılar sayesinde, su vücudumuzdaki benzer titreşimleri içeren birçok hastalıkları şifa olabilir. Alzheimer rahatsızlığına kadar, beyinlerimizin kıvrımlarına yerleşmiş olan hafif ve ağır metal tortularını bile sökebilir.

Yaşlandıkça damarlarımız ve beynimizdeki sinir iletişim bağları kireçlenir. Bilgiyi iletmek için, köprü kurulamadığından unutkanlık başlar. Oluşan kireçleri çözebilmek için çok kuvvetli bir çözücü olan canlı suya ihtiyaç vardır.

İsrail'de birisi doktora gittiğinde, hangi rahatsızlıktan dolayı gitmiş olursa olsun, önce tekrar bekleme odasına yollanır, yarım saat içinde içmek üzere 2 Litre su verilir. Ve bu suyu içtikten sonra, hala şikayetleri varsa, bundan sonra muayeneye kabul ederler. İsrail'de bu bir gelenektir.  İsrail'de, yapılan araştırmalarda aniden ortaya çıkan hastalıkların, % 80'ini, sadece su içerek iyileştirilebileceğini görmüşler. Su, çözelti maddesi olarak vücutta biriken tüm atıkları, dışarı taşımak için kullanılıyor.  Burada, suyun miktarı kadar, kalitesi de önemlidir.

Su, mükemmel bir çözelti maddesidir ve her şeyi kendine bağlayabilecek özelliktedir. Bu nedenle, su içmek, ruh ve beden sağlığımız için gerçekten çok önemlidir. Bedenimiz, kendi kendisini, iyileştirebilecek donanıma sahiptir. Bedenimizin hastalıklardan temizlenip sağlığına kavuşması için eski temiz haline gelmesi gerekir. Bunun için de, vücudumuzdaki hastalıklı hücreleri, maddeleri çözen suya ihtiyacımız vardır. Hastalanmamak, hastalıklarımıza şifa bulmak için içtiğimiz suyun canlı su olması gerekir. Peki bu canlı su nedir, nası elde edilir?

Canlı su nedir?

Canlı suyun varlığı kadar ölü, sağlıksız, hatta hastalık yapıcı su da vardır. Canlı su içen kişinin daha sağlıklı olacağını, ölü, sağlıksız su içenlerin ise hastalanma ve hatta ölme risklerinin olduğu bilinmektedir.

Temiz içilebilir kaynak suları araştırılırken bazı farklılıkların suya canlılık kattığı gözlemlenmiştir. Canlı suyun özelliklerini aşağıda bulabilirsiniz. 

  • Suyun temiz olması: Suyun bir hafızası olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Suyun temiz olması için hem hastalık yapıcı mikro-organizmaların, kimyasalların, ağır metallerin vs. olmaması hem de hafızasının temiz olması gerekir.
  • Suyun oksijen yönünden zengin olması
  • Suyun mineral yönünden zengin olması: Vücudumuzda 84 mineral bulunmaktadır.
  • Suyun altıgen yapıda olması: Suyun küme yapısının küçük olması.
  • Suyun vücut yapısında uygun pH seviyesinde olması
  • Suyun antioksidan (ORP değerinin) yüksekliği
  • Suyun Aktive Hidrojen içeriğinin olması 

Yukarıda saydığımız özellikler bir suyun canlılığını belirlemeye yardımcıdır. Şifalı sular incelendiğinde, yukarıda belirtilen özellikleri içerdikleri görülmektedir. Bu suları tüketen toplumların uzun ve sağlıklı bir ömür yaşadıkları gözlemlenmiştir. Sağlıklı ve uzun yaşayan bu toplulukların ileri yaşlarda da bebek sahibi olabildikleri, kanser ve diğer tüm yetişkin hastalıklarından uzak ,120 yaşlarına kadar yaşadıkları görülmektedir.

Evde Canlı su nasıl elde edilir

Canlı su nasıl elde edilir , canlı suyun özelliklerinden ve öneminden bahsettikten sonra gelelim, basit bir şekilde evinizde nasıl canlı su elde edebileceğinize. Canlı su elde etmenin bir kaç yöntemi bulunmaktadır. Evinizde canlı su elde etmek için kullanacağınız su, mümkünse içilebilir özellikte doğal kaynak suyu olmalıdır. Bu suyu evinize getirirken topraktan yapılmış testi ya da kapağı bile cam olan cam şişeler kullanmalısınız. Doğal kaynak suyu bulmak mümkün değilse musluktan akan arıtılmış suyu ya da satın aldığınız damacana suyu kullanabilirsiniz.

  • Doğal dağ taşları: Kolayca temin edebileceğiniz dağ taşları ile çok düşük maliyete ömür boyu kaliteli su içebilirsiniz. Suyun bir enerjisi vardır. Su, nasıl içerisine konulduğu kabın şeklini alıyorsa, aslında o kabın enerjisini de üzerine alır. Bu nedenle, plastik şişelerdeki su, plastiğin enerjisini kopyalar. Canlı su elde etmek için, öncelikle suyu, cam, testi ya da porselenden yapılmış kabın içerisine koymalıyız. Sonra, bu suyun içerisine ametist, pembe kuvars gibi dağ taşlarından birini güzelce yıkayıp koymalıyız. Taşları suyun içerisine koyup, 1-2 saat bekledikten sonra suyu içebilirsiniz. Böylece, suya tekrar hafızasını hatırlatıp, onu canlandırmış oluruz. Taşlarla canlandırılan su, şeker gibi tatlı ve yumuşak olur. Su kullanılmadan kalırsa yosun tutabilir. Aslında yosunlanma da bir canlanma belirtisidir. Yosun tutsa bile taşları ara sıra yıkayarak tekrar yerine koymalıyız. Ömür boyu aynı taşları kullanabilirsiniz.  Bu, hem çok kolay, hem çok ucuz, hem de çok basit bir metottur. Bu metot, Anadolu'da eski insanların uyguladığı yöntemlerdendir.
  • Tuz ile canlandırma: Bir bardak suyun içerisine yarım çay kaşığı doğal kaya tuzu ilave ederek, aynı kanımızın değerlerine sahip bir çözelti elde edebiliriz. 
  • Suyu dondurmak: Su, dondurulmak suretiyle kendi asli yapısı olan kristallerine kavuşuyor. Buz haline gelen su cam sürahide çözüldükten itibaren 8-12 saat içerisinde tüketilirse sağlıklı bir su içilmiş olur.

Not: Suyu içmeden önce sesiniz suya ulaşacak şekilde mutlaka Besmele okumalısınız. İlahi Dokunuş ve Şifanın Şifresi kitabında Besmele-i Şerife'nin sırları detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. www.hezarfenyayinlari.com

15 Ağustos 2020 Cumartesi

Vişnenin faydaları nelerdir, mutlaka okuyun

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, uykuyu düzenliyor , kanser düşmanı, kan şekerini dengeliyor, hafızayı güçlendiriyor, kalp sağlığını korumaya yardımcı. Yaz mevsiminde pazar tezgahlarında bolca gördüğümüz ve reçel, marmelat ile meyve suyunda sıkça kullanılan vişne, damağımızda bıraktığı unutulmaz lezzetin yanı sıra sağlığımız üzerinde de önemli bir rol oynuyor! Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu, vişnenin bilinmeyen faydaları hakkında bilgi verdi , vişnenin bilinmeyen 7 faydası, vişnenin faydaları nelerdir .  



Günlük 1 porsiyon meyve hakkımızı vişneden yana kullanmak bağışıklığımızı güçlendirir. Toplamda 100 gram olan 20 adet orta boy vişne 1 porsiyon meyve yerine geçerken, sadece 60 kalori içeriyor. Ancak vişne asidik bir meyve olduğu için aç karnına tüketildiği zaman mide yanmalarına yol açabiliyor. Bu nedenle vişneyi öğle yemeğinin ardından ara öğünlerde tüketmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Vişnenin faydaları nelerdir?

Diyabet hastalığında sağlıklı bir ara öğün

Diyabetli kişiler günlük diyetlerine 20 adet vişne eklediklerinde; vişnenin içeriğindeki antosiyaninler pankreasın insülin üretimini artırarak kan şekerinin düşmesine katkı sağlayabiliyor. Böylelikle kan şekerinin sağlıklı seviyede kalması kolaylaşıyor ve diyabetin yaratabileceği olumsuz etkiler de hafifliyor.

Uykuyu düzenliyor

Uyku zamanı geldiğinde beyne sinyal gönderen bir hormon olan melatoninin seviyesi ilerleyen yaşla birlikte düşmeye başlıyor. Bu yüzden yaş aldıkça insomnia adı verilen uykusuzluk hastalığına yakalanma riskimiz artıyor. Üstelik Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşadığımız stres, uykusuzluğu da tetikliyor! Yapılan araştırmalara göre, vişne içerdiği melatonin hormonuyla uykuyu düzenliyor. Dolayısıyla uykusuzluk problemi yaşıyorsanız, yatağa girmeden 2 saat önce 20 adet vişneyi günlük beslenme rutinine eklemenizde fayda var.

Bağışıklık sistemi için önemli

Bağışıklık sistemi; hastalık oluşturan hücreleri, mikropları tanımlayıp öldürerek hastalıklara karşı koruma sağlayan organizmadaki tüm biyolojik yapılar ve işlemlerdir. Antioksidan maddelerin başında gelen C vitamini vişnede fazlaca bulunuyor. 200 gram vişne (2 porsiyon meyve), günlük almamız gereken C vitamini ihtiyacımızın yüzde 40’ını tek başına karşılayabiliyor.

Kanser düşmanı

Vişnelere o güzel ve parlak kırmızı rengini, içeriğinde yüksek miktarlarda bulunan antosiyaninler veriyor. Yapılan laboratuvar çalışmalarında, antosiyaninlerin kansere sebep olan hücrelerin büyümesini yavaşlattığı ve kanserli hücrelerin daha hızlı ölmesini sağlayan apoptozu teşvik ettiği ortaya konmuştur. Vişne aynı zamanda yüksek melatonin içeriğinden dolayı da vücuttaki östrojeni düzenleyerek meme kanseri riskini azaltmaya da yardımcı olabiliyor. Ancak ‘vişne kanserden korur’ diyebilmek için laboratuvar dışı insan çalışmalarında daha fazla araştırmaya ihtiyaç var olduğu belirtiliyor.

Kalp sağlığını korumaya yardımcı oluyor

Organlarımızın oksijen kullanma kabiliyeti yaşlanmamızın bir parçası olarak azalıyor. Bu da damar sağlığımızın bozulmasına sebep oluyor. Polifenol bakımından en zengin meyvelerden biri olan vişne, kalp-damar hastalıkları gibi yaşa bağlık sağlık problemlerinin başlangıcını geciktirmede veya ilerlemesini durdurmada etkili oluyor.

Hafızayı güçlendiriyor

Yapılan çalışmalar; günde 1 bardak vişne suyunu düzeli olarak tüketmenin, içerisindeki antosiyaninler sayesinde, hafif-orta derece demansı olan ileri yaştaki yetişkinlerde hafızayı ve düşünme, hissetme, öğrenme, anımsama, karar verme ile problem çözme gibi zihinsel süreçleri güçlendirdiğini ortaya koydu. Hem unutkanlığın önlenmesinde, hem tedavisinde etkili olabilmesi için diyabet, insülin direnci ve kalp hastalıkları gibi kronik bir rahatsızlığınız yoksa, öğleden sonraki ara öğünlerde, şekersiz olmak şartıyla, günde bir bardak ev yapımı vişne suyu tüketmeyi alışkanlık haline getirmenizde yarar var.

Gut hastalığında ağrıları hafifletiyor

Bir zamanlar kralların hastalığı olarak düşünülen gut; eklemlerde ağrı, şişlik ve hassasiyet ile kendini gösteren bir iltihaplanma şekli. Eklemlerdeki iltihaplanmaya yüksek ürik asit seviyeleri neden oluyor. Yapılan araştırmalar, vişnenin içeriğinde bulunan antioksidan maddelerin vücuttaki ürik asit seviyesini düşürerek iltihapların azalmasına yardımcı olduğunu tespit etmiş. Günlük 1 avuç vişne yemek veya 1 bardak vişne suyu içmek ağrıların hafiflemesine yardımcı olabiliyor.

Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/pembenar/galeri/visnenin-bilinmeyen-7-faydasi-6281741/20

Vişnenin faydaları nelerdir , bağışıklık sistemini güçlendiriyor, uykuyu düzenliyor , kanser düşmanı, kan şekerini dengeliyor, hafızayı güçlendiriyor, kalp sağlığını korumaya yardımcı . 

 

 

Yüzdeki lekeleri yok eden maske

Yüzdeki lekeleri yok eden maske , sivilceleri yok eden maske . Bu mucizevi maske, yüzünüzdeki lekeleri, sivilceleri, sivilce izlerini, kırışıklıkları ikinci kullanımdan sonra yok ediyor. Özellikle, ergenlik döneminde çıkan sivilceler yüzümüzde bizleri rahatsız eden lekeler bırakır. Hamilelik döneminde ve yaş ilerledikçe de cildimizde bazı lekeler meydana gelebilir. Aşağıda tarifini sizler ile paylaşacağımız evde kolayca hazırlayabileceğiniz  mucizevi maske sayesinde sivilcelerden, bıraktığı lekelerden, güneş lekelerinden, kırışıklıklardan çok kısa bir süre içerisinde kurtulabilirsiniz. Bu maske ile cildinizde muhteşem sonuçlar elde ederek, pürüzsüz görünümlü bir cilde sahip olabilirsiniz.


Tarçın, anti-mantar, anti-virüs, anti-mikrop özelliği ile bakterilerin neden olduğu hastalıkların oluşma riskini azaltır. Hindistan cevizi, iltihapları yok edici özelliği ile sivilcelerin kaybolmasına yardımcı olur. Bal, anti-bakteriyel, mikropları öldürücü, dezenfekte özelliği ile sivilcelerin iyileşme sürecini hızlandırır. Limon, lekelerin ortadan kalkmasına yardımcı olur.

Malzemeler:

  • 1 çay kaşığı bal
  • 1 çay kaşığı limon suyu (Hassas cilde sahip olanlar, kullanmayabilir)
  • ½ çay kaşığı tarçın
  • ½ çay kaşığı hindistancevizi

Hazırlanışı ve Kullanımı:

Bütün malzemeleri karıştırarak macun haline getirin. Gözünüze ve ağzınıza değmeyecek şekilde yüzünüze iyice sürün. 30 dakika kadar yüzünüzde bekletin. Cildinizde bir yanma olacaktır, yanma başladıktan sonra en az 10 dakika daha maskeyi cildinizde bekletmeye çalışın. Sonrasında ılık su ile cildinizi yıkayın ve günlük kullandığınız kreminizi sürün.


14 Ağustos 2020 Cuma

Panik atak tedavisi bitkisel

Panik atak tedavisi bitkisel , panik atak, insanların hayat kalitesini ciddi derecede bozan ve tedavi edilmediği sürece devam eden bir psikolojik/psikiyatrik ciddi bir hastalıktır. Aşağıda vereceğimiz bitkisel kür tariflerini uygulayarak bu hastalıktan Allah'ın izni ile kurtulabilir, ruh ve beden sağlığına kavuşabilirsiniz. Panik atak, kalp çarpıntısı, boğuluyormuş gibi olma, nefes nefese kalma (hiper ventilasyon), göğüste sıkışma, soluğun kesilmesi, halidir. Ayrıca, nabız yükselmesi, baş dönmesi, terleme, titreme gibi yoğun fiziksel belirtilerin bazılarının, tekrarlayan ve beklenmedik şekilde yaşandığı yoğun korku ve rahatsızlık durumları da gözlenir.


Panik atak tedavisi bitkisel

Panik atağa iyi gelen bitkiler ile hazırlanan kürler ile Allah'ın izni ile bu sıkıntıdan kurtulabilirsiniz.

  1. Sabah uygulanacak ıspanak-maydanoz kürü:
    • Malzemeler: 5-6 yaprak taze ıspanak, 10-12 maydanoz saplarıyla birlikte 3 bardak kaynamış su içerisine atılır. 3 dakika kaynatılarak, ılıyınca suyu içilir.
    • Akşam uygulanacak ıspanak-tere kürü: Malzemeler: 5-6 yaprak taze ıspanak, 8-10 yaprak tere saplarıyla 2,5 bardak kaynayan suyun içerisine atılarak 3 dakika kaynatıldıktan sonra suyu içilir. Bu kür her gün, günlük olarak taze hazırlanıp içilmelidir.
  2. Kaside, mine çiçeği veya oğul otundan, papatya, melisa bitkisinden hazırlayacağınız bir çay panik atağın belirtilerini gidermeye yardımcı olur. Hazırlamak için bir fincan kaynar su içerisine, bir çay kaşığı kurutulmuş bitkileri ilave edip 10 dakika demlenerek süzülür.
  3. Lavanta yağı koklamak, panik atak hastalığının tedavisinde önemli destekleyici etkendir.

Evdeki negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirmek

 Evdeki negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirmek , pozitif enerji yüklenmeyen evde hastalıktan ve sorunlardan kurtulamazsınız! Sürekli kötü günler mi geçiriyorsunuz! Bu günlerin ardı arkası kesilmiyor mu? Sürekli hastalanıyor, çevrenizdekilerde hasta, insanlarla kavganız bitmiyor mu? Negatif olaylar üzerinizden eksik olmuyor mu? Siz ve çevrenizdekiler, yani hepiniz negatif enerji hamalı haline gelmişsiniz demektir... Evinizin içinde onlar (3 harfliler) ve kötü enerji var demektir. Unutmayın, evren enerjilerin doğru kullanılmasıyla yaşanılır hale gelir, kötü ruh ve kötü enerji yaşamınızı etkiler.


Siz! Evet siz! Bir sabah Kalkıp dinç ve enerjik olarak yaşamı selamlamak istiyor musunuz? Çok basit tekniklerle düşük olan enerjiyi titreterek yüksek enerjiyle şarj olabilirsiniz... Bunu nasıl mi yapabilirsiniz. Size bir kaç küçük ipucu verebiliriz:

1. Temizlik - yatağınızı ve kanepenizi hareket ettirin. Eğer uzun süre bir kanepede ve yatakta v.d. Yatıyorsanız ve hiç yerinden kıpırdatmadıysanız sizin için üzgünüm. Birde o yattığınız yerde birkaç hastalık getirdiyseniz siz sürekli hasta olacaksınız. Çünkü dünyada kötü enerjinin hafızası vardır ve o hafızada aynı yerde durur. Kurtulmanın yolu yatağınızın yerini, yönünü değiştirin. Onu sallayın durgun enerjiyi aktif hale getirin.

2. Tuz - Tuz enerjiyi temizleyen inanılmaz bir mucizedir. Tuz kötü enerjiyi emer ve olduğu tüm mekanları da temizler. Evinize tuz lambası koymak, evinizin köşelerine tuz serpmek, evinizin içinde bir Köşeyi tuz köşesi haline getirmek mükemmel olacaktır. Tuz ama hangi tuz? Kristal Kozmik Tuz Olmalı! Tuz ile banyo yapın, Duvarları silin, halınıza tuz sepin. Tuz ile enerjiyi hareket ettirin.

3. Taze hava alın, hava saf olduğunda, birde yağmur yağışı, fırtınası sonrasında havayı temizlemek için evinizin tüm pencereleri açınız

Bu Soluduğumuz hava aslında bir kaç aydır nefes alamamanın eksikliğini giderecek aynı görünen ama sizin vücudunuzun farkına varacağı bir iklim olacaktır. Bu tür havaları teğerlendirin, yağmur yağdığı zaman kapıyı pencereyi sıkıca kapatmayın. Kar yağdığı zamanda öyle. Unutmayınız ki üşümek psikolojik bir durumdur.

4. Bir bitki alın! - Bir bitki, canlı bir şey olması, evinizin enerjisini neşelendirmek için gereklidir. Bitkiler sıcak sağlıklı enerjik bir projedir ve gerçekten kozmik enerjiyi alır sizi mutlu eder, neşelendirir. Aynı zamanda evin doğal havasını dengeler, havadaki negatifliğinizden emerek hastalık faktörlerini azaltarak hastalığı ve kötü enerjiyi temizleyecek. İş yerinde de olmalı, bitkiler işyerindeki verimliliği artırır hastalanmazgün sayısını azaltabilir.

5. Mobilyaları taşıyınız, en az altı ayda bir mobilyalarınızı yeniden düzenleyerek eski enerji kalıplarını kırınız! Gözünüzün alışkanlığını değiştirip yenilediniz. Feng Shui, teknikleri sizin evinizin ve işlerinizin içinde ve Etrafında müthiş faydalar sağlayacaktır. Değiştirin ve farkı hissedin. Bu evinizin etrafına enerji taşımak için denenmiş bir yöntemdir. Sizin enerjinizi yükseltecektir.

6. Adaçayı tütsüsü; Bu en güçlü tekniktir ve sık sık kullanınız. Eğer evinizde kavgalar eksik olmuyorsa, mutsuzsanız, depresyondaysanız hem yukarıdaki anlattıklarımızı yapınız hemde evinizin içinde yürüyerek Adaçayı Tütsüsü yapınız. Amerikan yerlileri bu yöntemi binlerce yıllık Kültürünün bir parçası olarak uygulamıştır. Siz de deneyin. Faydasını göreceksiniz.

13 Ağustos 2020 Perşembe

Göz altı kararması için maske

 Göz altı kararması için maske , göz altındaki, üstündeki ve çevresindeki deri çok hassastır. Yüzün diğer bölümlerine göre göz çevresindeki deri çok hızlı ve erken yaşta deforme olmaktadır. Bu deforme, kararma, morluk, şişlik, kırışıklık şeklinde olmaktadır. Bu görüntü de hiç hoş olmamaktadır. Bu defomasyonun ortaya çıkmasını beklemeden düzenli olarak bitkisel özlü bir göz kremi kullanılmalıdır. Kullandığınız kremin bitkisel özler kullanılarak üretilmiş olmasına özen göstermelisiniz. Göz altı morlukları oluştuktan sonra giderilmesi pek kolay olmuyor. Göz altı kremleri ya da maskeler tek başına yeterli kalmıyor. O nedenle maske ve kremi bir arada kullanmalısınız. Aşağıda tarifini vereceğimiz ev yapımı maske ve tavsiye edeceğimiz göz altı kremi bizzat tarafımızca test edilmiş kısa süre içerisinde göz altı ve çevresindeki morlukların, şişliklerin yok olduğu gözlemlenmiştir.



Kişinin cildinin durumuna, yaşına, derisine ve beslenmeye bağlı olarak gelişen etkiler , göz çevresinde kırışıklıklar, morluklar ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Göz altı kararması için maske

En iyi yüz maskelerinde mutlaka karbonat vardır. Aşağıda sizler ile paylaşacağımız tarif sayesinde göz altı morlukları ndan ve göz altı morlukları nasıl geçer diye çareler aramaktan kurtulacaksınız.

Tarif:

  • Yarım çay bardağı sıcak çay ya da sıcak suyun içerisine 1 çay kaşığı karbonat koyun.
  • Güzelce karıştırın
  • Pamuğu bu karışıma batırın ve gözlerinizin altındaki morlukların üzerine koyup, 15 dakika bekletin
  • Pamuğu alın ve güzelce yüzünüzü yıkayın. Sonrasında kaliteli, organik nemlendirici bir krem sürün.

12 Ağustos 2020 Çarşamba

Kekik yağı faydaları

Koronovirüs vaka sayısı her geçen gün artıyor. Bill Gates Koronovirüs pandemisinin 2022 yılından önce bitmeyeceğini açıkladı. Bu yağı mutlaka evinizde bulundurun, faydaları saymakla bitmiyor. Üst solunum yolu, cilt, egzama, kan dolaşımı hastalıklarına iyi geliyor, virüsleri öldürüyor. Kekik dünyanın her tarafında kolaylıkla bulunabilen oldukça yaygın bir bitki türüdür. Kekik, tarih kitaplarında adına rastlanan, kültürler ve medeniyetler boyunca sağlık için sayısız faydası anlatılan bitkilerden biri. Kekik yağı da bilimsel olarak kanıtlanmış doğal antibiyotik ve bu özelliğiyle dünyanın pek çok yerinde kullanılıyor. Kekik yağı bilinen en güçlü antioksidanlardan biridir ve antik çağlardan beri tıbbi bir yöntem olarak kullanılmıştır.Daha çok baharat olarak kullanılsa da pek çok derde şifa olabilecek oldukça faydalı bir bitki çeşididir. Bu sebep ile de pek çok tıbbi konuda kullanılmaktadır. Uçucu yağının ana bileşenleri alfa-tiyon, alfa-pinen, kamfen, beta-pinen, para-simen, alfa-terpinen, linalool, borneol, beta-karyofilen, timol ve karvakrol olan kekik bitkisinin tıpta kullanılması için buhar ile damıtılır ve uçucu yağları elde edilir , kekik yağı faydaları .


Kekik yağı faydaları

Kan Dolaşımını Arttırır                                                   

Kekik yağının uyarıcı bileşenlerinden biri vücudunuzdaki dolaşımın artmasına yardımcı olabilir ve oksijenasyona ihtiyaç duyan ekstremitelere ve diğer bölgelere kan akışını arttırır. Bu aynı zamanda kalbinizi de korur ve kandaki pıhtılaşma oranını düşürebilir. Bu şekilde kendinizi daha enerjik ve sağlıklı hissedebilirsiniz.

Uzun süredir kronik öksürük çekiyor ve artık ilaçların da pek bir faydasını göremiyorsanız, belki de artık bitkisel çözümler aramanın zamanı gelmiştir. Kekik Yağı göğüsteki enfeksiyonları (ciğerler, bronşlar ve gırtlak) iyileştirme ve öksürükleri durdurma yeteneğine sahiptir. Üstelik güçlü antibiyotik kullanmanın aksine böbreklerinizi, kalbinizi, karaciğerinizi, karnınızı ve gözlerinizi bu yağla tehdit etmenize de gerek yoktur.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir            

Bazı vitamin ve alfa-pinen gibi kekik yağının uçucu bileşenleri, antibakteriyel ve mantar önleyici özellikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Bu, bireyin mukus zarlarını, bağırsaklarını ve solunum sistemini potansiyel enfeksiyonlardan koruyarak vücudu hem içinde hem de dışında etkili hale getirir. Bu yağın antioksidan özellikleri de serbest radikaldeki hasarın azaltılmasına yardımcı olur.

Bakterileri Öldürür              

Kekik yağının oldukça etkili antibakteriyel özellikleri bulunur. Bu, vücudun içindeki ve dışındaki bakteri gelişimini engeller ve aynı zamanda vücut organlarından da uzak tutar. Bu, B-Kolit, böbrek koliği, cinsel organlarda ve üretra, bağırsaklarda ve solunum sistemindeki bakteriyel enfeksiyonların yanı sıra yaraların dışa maruz kalması gibi bakteriyel enfeksiyonların iyileştirilmesinde özellikle yararlıdır.

Üst Solunum Yolu Hastalıklarına İyi Gelir

Kekik yağı tıkanıklığı giderir ve göğüste ve boğazda görülen soğuk algınlığı veya öksürüğe neden olan enfeksiyonları hızlı bir şekilde vücuttan atmaya yardımcı olur. Soğuk algınlığı, üst solunum yollarına saldırabilen 200'den fazla farklı virüsün neden olduğu bir hastalıktır.

Kaygıyı Hafifletir    

Kekik yağı başta stres giderme ve daha birçok nedenden dolayı popüler bir aromaterapi yağıdır. Kekik yağını teneffüs etmek veya göğüs ve boynunuza biraz seyreltilmiş yağ uygulamak genel stres seviyenizi düşürmenize yardımcı olur ve endişe verici bir şey olmaktan ziyade olumlu bir şekilde enerjik hissetmenize yardımcı olabilir.

Kan Basıncını Düzenler

Her ne kadar asıl problemin kan basıncının yüksek olduğu durumlarda ortaya çıktığı düşünülse de kan basıncının normalin altında olması da ciddi bir problemdir. Bu insanlar herhangi bir zaman diliminde bilinçsiz hissetme ve zayıf düşme riski taşırlar. Eğer siz de düşük tansiyondan müzdarip iseniz kekik yağını tüketerek bu durumdan kurtulabilir, kan basıncınızı yükseltebilirsiniz.

Cilt Lekelerini Yok Eder

Kekik yağının mucizevi özelliklerinden biri de ciltteki yara izlerini ve lekeleri yok edebilme gücüdür. Kekik yağı ile vücudunuzdaki yara izlerini ve çirkin lekeleri ortadan kaldırabilirsiniz. Bu izlere cerrahi dokunuşlar, kazalar sonucu yaralar, akneler, kızamıklar ve yara bırakan izler de dahildir. Ancak bu genel bir olgudur. Yaranız açık veya iltihaplı bir durumdaysa kesinlikle doktora başvurun.

Egzamayı tedavi eder

Egzama ve çeşitli döküntülü cilt hastalıkları sızan bağırsak sendromu hastalığı ve çeşitli sindirim sistemi hastalıklarından dolayı meydana gelebilir. Kekik yağı sindirim sistemine yardımcı olduğundan, idrar yoluyla vücuttan toksinlerin yok edilmesini tetikler, zihni rahatlatır ve antioksidan olarak işlev görür, mükemmel doğal egzama tedavisidir .

Ağız ve diş eti problemlerini giderir

Kekik yağı diş çürüğü, diş eti iltihabı, plak ve ağız kokusu gibi ağız problemlerini tedavi ettiği bilinmektedir. Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri ile kekik yağı ağızdaki mikropları öldürmenin doğal bir yoludur, bu nedenle ağız enfeksiyonlarını kekik yağı ile önleyebilirsiniz.

Böcek kovucu özelliği vardır

Kekik yağı vücutta beslenen zararlıları ve parazitleri uzak tutar. Sivrisinekler, pireler, bitler ve yatak böcekleri gibi zararlılar, cildinize, saçınıza, kıyafetlerinize ve mobilyalarınıza zarar verebilir, bu nedenle onları tamamen doğal esansiyel yağ ile uzak tutun. Birkaç damla kekik yağı da güveler ve böcekleri geri çevirir.

Kekik Yağının Kullanımı

Enfeksiyonlar için kekik yağını bir bardak suya 1-2 damla damlatarak tüketebilirsiniz. Kekik yağını saf olarak tüketmek fazla güçlü etkilerinden dolayı mantıklı değil. Ayrıca yoğunluğunu azalttığınız kekik yağını 10 günü geçmeyecek şekilde tüketebilirsiniz. Uzun süreli kullanımlar hala soru işareti taşımaktadır.

Kekik yağı üst solunum yolu enfeksiyonu ve sinüzit gibi durumlarda içecek olarak tercih edilebilir. Ama bir seçenek daha var.

İnhaler yol!

Yapmanız gereken şey, bir litre kaynayan su içerisine 4 damla kekik yağı ekleyip su buharını burnunuzdan içinize çekmek.

  • Soğuk algınlığı yaşadıkları zaman (gargara, içecek ve buhar olarak),
  • Ayak ve herhangi bir vücut mantarı yaşadıkları zaman (topikal krem olarak),
  • Mide ve bağırsak paraziti durumlarında (içecek olarak),
  • Sinüzit durumunda (buhar olarak),
  • İdrar yolu enfeksiyonlarında (içecek olarak),
Koronavirüsten korunmak için: Dışarıdan eve geldiğiniz zaman 1 bardak suya 2 damla damlatarak gargara yapmanızı rica ederiz.

Kaynak: Kadin.com

Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/pembenar/kekik-yaginin-faydalari-2785354

Kaynak: https://www.fitekran.com/kekik-yaginin-faydalari-nasil-kullanilir/#Kekik_yagi_nasil_kullanilir

Not: Hamile ve emziren anneler kekik yağı kullanmamalı. Diğer herkesin kekik yağı kullanmadan önce mutlaka hekimine danışması gerekiyor.

kekik yağının saça faydaları , kekik yagi saca faydasi

11 Ağustos 2020 Salı

Bağırsakların düzenli çalışması için

Bu besinleri bol bol yiyin! Bağırsakların düzenli çalışması için...Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, bağırsakları temizleyerek, sindirim ve boşaltım sistemini düzenleyen besinler hakkında bilgi veriyor. Bedenimizin ikinci beyni sayılan bağırsaklar, sağlıklı ve mutlu bir vücut için etkili olan milyarlarca yararlı bakteriyi içeriyor. Peki, sağlıklı bir bağırsak florası için ne tür besinler tüketmek gerekiyor? Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, bağırsakları temizleyerek, sindirim ve boşaltım sistemini düzenleyen besinler hakkında bilgi veriyor.


Bağırsakların düzenli çalışması için

Çiğ sarımsak güçlü bir savunma mekanizması oluşturur

Sağlıklı bir vücut için öncelikle sindirim sistemini iyileştirmek gerekir. Bu konuda antibiyotik etkisi yaratan sarımsak en önemli yardımcılardandır. Sarımsak, içerdiği pek çok vitamin ile bağırsaklarda bir savunma mekanizması oluşturur. Sebze ile pişirilen yemeklerde pişmeye yakın atılan 1 baş sarımsak ya da yemeklerin yanında tüketilen çiğ sarımsak bağırsakları temizler ve problemleri engeller.

Sarımsağın olabildiğince çiğ tüketilmesinde fayda vardır. Eğer pişirilecekse de ısı 60 dereceden fazla olmamalıdır; çünkü yüksek ısı içerisindeki etken ve önemli bir madde olan “Allicin”i yok edebilir.

Doğal bağırsak temizleyicisi lahana turşusu

Ev ortamında ve az tuzlu olarak oluşturulan lahana turşusu bağırsaklar için doğal temizleyicilerden biridir. İçeriğindeki vitaminler ve minerallerle faydalı bir sebze olan lahana; pişmiş, çiğ ya da turşu olarak tüketildiğinde bağırsakları temizleyen ve sağlıklı çalışmasını sağlayan güçlü bir probiyotik kaynağıdır.

Aynı zamanda zengin bir lif kaynağı olan lahana; bağırsak hastalıklarına karşı da koruyucu özelliktedir. Ev turşusunu kurarken tuz yerine sirke tercih edilmesi daha doğru olacaktır.

Kemik suyu bağırsak duvarlarını onarıyor

Bağırsaklar normal fonksiyonlarını sürdürürken bakteri, toksin, virüs, ağır metal gibi birçok zararlı madde ile karşı karşıya kalabilir. Bunun için bağırsakların güçlendirilmesi gerekir. Sağlıklı bir bağırsak florasında kemik sularının önemli bir rolü vardır. Vitamin ve minarellerin dışında jelatin, doğal yağlar ve sağlıklı aminoasitler içeren kemik suyu bağırsakların onarılması ve güçlenmesi için oldukça faydalıdır. Kemik suları, yemeklere ve çorbalara eklenerek tüketilebilir.

Pırasa yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlıyor

Bağırsak sağlığı için vücuttaki yararlı bakterilerin arttırılması gerekir. Yararlı bakterilerin arttırılmasında lif içeren doğal besinler en önemli yardımcılardır. Bir çeşit lif olan inülini vücuda çokça sağlar. İnülin; bağırsaklarda sağlıklı bakterilere dönüşen, iyi bakterilerin beslenip, çoğalması için önemli bir maddedir.

Antep fıstığı, bağırsak hareketlerini hızlandırıyor

Antep fıstığı, lezzetinin yanı sıra bağırsaklar için tam bir sağlık deposudur. Bağırsak kaslarının güçlenmesi, düzenli çalışması konusunda oldukça etkilidir. Gün içerisinde ara öğün olarak 12-15 adet tüketilen Antep fıstığı, günlük lif miktarını sağlar ve yararlı yağ asitleriyle de bağırsak hareketlerini hızlandırır. Yapılan son araştırmalar ara öğünde tüketilen lif içeriği yüksek atıştırmalık besinlerin, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin artmasına destek olduğunu göstermektedir. Antep fıstığı gibi polifenol içeren besinler bağırsaklardaki iyi bakterileri arttırıp kötü bakterilerin azalmasına destek olur.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/aile/galeri-bol-bol-yiyin-bagirsaklarin-duzenli-calismasi-icin-41581114/2

Ruh ve bedensel sağlığı , bağırsakların düzenli çalışması için  tüketilmesi gereken besinleri bu yazımızda sizlerle paylaştık.

Karın şişkinliğinden kurtulmanın yolları,

Karın şişkinliğinden kurtulmanın yolları, basit bir sindirim problemi gibi gözükse de sağlıksız ve dengesiz beslenmenin bir göstergesi olup, ilerleyen zamanlarda ciddi hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Siz de karın şişkinliğinden, bel bölgesinden yağlanmadan kurtulup incecik, zarif bir bedene sahip olabilirsiniz. Bel bölgesinde patlayacak gibi şiş bir karın bir çok insanın şikayetçi olduğu gerçekten rahatsızlık verici bir durum. Üstelik, karın şişkinliği bazı insanlar için aşırı yemek sonrası ortaya çıkan bir durum değil, adeta günlük yaşamlarının normal bir parçasıdır. Patlayacak gibi şiş bir karın, üstelik gaz ve verdiği rahatsızlıklar, gerçekten can sıkıcı. Karın şişkinliği neden ortaya çıkıyor bunun tespit edilip gerekli önlemlerin alınması gerekir. 

Karın şişkinliğinden kurtulmanın yolları , karın şişkinliği sebepleri , mide şişkinliğine ne iyi gelir , karın şişkinliği nasıl giderilir , karın şişliği nasıl gecer , şişkinlik nasıl giderilir , karın şişliği nasıl giderilir ,  . 


Bel Bölgesindeki Karın Şişkinliğin Sebepleri Neler? 

Karın şişkinliğinden kurtulmanın yolları

Karın şişliği nasıl giderilir, aşağıda vereceğimiz tarifler karın şişkinliğinden kurtulabilirsiniz.

  1. Yeteri kadar su içmemek: Vücudumuzun susuz kalması bir çok sağlık probleminin temel nedenidir. Aşırı kahve ve alkol tüketimi de bu sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olan 2. faktördür. Günde 6-8 bardak su en son ne zaman içtiniz hatırlıyor musunuz? Vücut susuz kaldığı zaman, dokulardaki sıvıyı kullanılır. Bu durumda, dokulardaki sıvı vücuttan atılmaz, vücutta tutulur. Bu da, özellikle karın bölgesinde şişkinliğe sebep olur. Karın bölgenizdeki şişkinlikten kurtulmak istiyorsanız, daha çok su içmelisiniz.
  2. Kabızlık: Oldukça rahatsızlık veren bir durumdur. Kabızlıktan kurtulmak için lifli gıdaların tüketimine ağırlık vermelisiniz. Özellikle, tam tahılı ekmek tüketmelisiniz, beyaz ekmekten uzak durmalısınız.
  3. Kronik stresStres altında iken sindirim sistemi fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremez. Bu durum kabızlığa ve mide ağrısına sebep olur. Zihninizi negatif düşüncelerden arındırmaya çalışın. Stres bir çok hastalığın temel sebeplerindendir.
  4. Hızlı yemek yemek: İyi çiğnenmeyen gıdaların mide tarafından sindirilmesi yavaş olur, bu da şişkinliğe sebep olur. Ağzınıza küçük lokmalar alıp, güzelce çiğnemelisiniz.
  5. Karbonhidratlar: Karbonhidratlı gıdaların aşırı tüketimi karın bölgesinde şişkinliğe neden olur. Karbonhidrat oranı düşük gıdalar yemelisiniz. Şeker tüketimini azaltmalı, alkolü tamamen bırakmalısınız. Daha çok taze sebze ve meyve tüketmelisiniz.
  6. Kist: Yumurtalıklarda oluşan kistler de karın şişkinliğine sebep olabilir, doktorunuza danışın.
  7. Gazlı içeceklerden uzak durun
  8. Probiotik alın: Ev yapımı yoğurt en iyi probiotik kaynağıdır.
  9. Sakız çiğnemeyi bırakın: Sakız çiğnemek normalden daha fazla hava yutmanıza ve midenizde şişkinliğe sebep olur.
  10. Sigarayı bırakın: Sigara içmek de hava yutmanıza neden olur.
  11. Kızarmış yiyeceklerden uzak durun. 
  12. Egzersiz, gazı atmaya yardımcı olur. Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapmalısınız.

Karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel

  1. Elma sirkesi: 2 çorba kaşığı elma sirkesi, bir bardak su. Elma sirkesini suyla karıştırın. Elma sirkesi yağ yakmanıza yardımcı olur.  Karnınızda meydana gelen şişkinliğin en az 15 dk içerisinde kaybolmasını sağlar.
  2. Zencefil: 1 bardak kaynayan su içerisine 50 kuruş büyüklüğünde birkaç dilim taze zencefil koyun ve 5 dakika kısık ateşte kaynatın. Ilımaya bırakın, akşam yemeğinden sonra için. Bu kürü her seferinde taze hazırlamalı ve 1 ay boyunca içmelisiniz.
  3. Süpürge tohumu: 1 tatlı kaşığı süpürge tohumunu havanda ezin ve 3-4 yudum su ile yutun. Bu kür 15 gün boyunca uygulanmalıdır. 
  4. Ebegümeci: 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı ebegümeci konulup içilir.
  5. Limonlu su: Yarım limon suyu 1 bardak suya konarak günde 3 kez içilir. Eğer, tansiyonunuz düşükse içerisine kaya tuzu koyabilirsiniz.
  6. Rezene: Kasları yumuşatmasının yanı sıra vücuda iyi gelen rezeneyi çay olarak tüketirseniz, şişkinliğin neden olduğu sancılardan kurtulabilirsiniz.
  7. Maydanoz: Ödem atmasını sağlayan maydanoz, adet dönemindeki kadınlara oldukça iyi gelmektedir. Maydanozu salatalarınızda ya da sıcak suda demleyerek tüketebilirsiniz.

Yukarıda sıraladığımız karın şişkinliği sebepleri konusunda gerekli tedbirleri kendi hayatınıza uygulamanızı önemle tavsiye ederiz. Karın şişkinliği sebepleri ve tedavi yöntemleri konusunda değerli yorumlarınızı aşağıda yazabilirsiniz.

karın şişkinliğine evde çözümkarın şişliği nasıl giderilir ibrahim saraçoğlukarın şişliği nasıl gecermide gazı nasıl atılırvücuttaki gazı nasıl atarızmidede gaz sorunubağırsaklarda aşırı gaz birikmesigaza iyi gelen şeylermidede şişkinlik hazımsızlık . 

Karın şişkinliğinden kurtulmanın yollarıgöbekteki şişkinlik nasıl giderilir , karındaki gaz nasıl giderilir bitkisel , karın şişliği nasıl inerkarındaki gaz nasıl giderilir bitkiselmide gazı nasıl giderilirmidede şişkinlik nasıl giderilirkarındaki şişlik nasıl gecerkarındaki gaz nasıl giderilirkarın şişliği nasıl geçer bitkisel .

10 Ağustos 2020 Pazartesi

Kekik Müthiş Faydaları, Dünya Bunu Neden Gizliyor?

 Kekiğe ilgi duyan bir halk hekimi kekiği araştırmaya başlar. Kekikle ilgili çalışmalar yaparken kekiğin öldürmediği 1 tek mikrop bakteri virüs olmadığını fark eder. Almanya’da bilimsel araştırma yaparken Türkiye’den kekik iksiri ister.  Amacı, kekiğin etkisini bakteri ve virüslerdeki etkisini kanıtlamaktır. Laboratuvarın soğutucu dolabına kekik iksirini koyar ama ağzını açık unutur. Sabah geldiklerinde diğer tüm dolaptaki araştırma ve deneme için bulunan tüm bakteri ve mikropların öldürdüğünü fark ederler. Tüm biyolog ve araştırmacılar çok şaşırır. İş o kadar ciddi boyuta ulaşır ki araştırma ekibi korkar ve araştırma yapmaktan vazgeçer. Çünkü, kekiğin gündeme gelmesi dünya kimya sanayinin çökmesi anlamına gelmektedir. Tamamen doğaldır ve çok güçlüdür.


Kekik yağında yaşayan 1 tek canlı özel bir enzim olduğunu farkeder. Ve bu enzim kekik yağında mayalanır.

Bu enzimi bitkiler üretir ve elde edilmesi zordur.Kekik mikrop öldürücü özelliği ile antiseptik, antimikrobik bir bitkidir. Ayrıca içeriğindeki maddelerle vücutta hücre koruma sistemlerini güçlendirmesiyle antioksidan, kanser oluşumunu engellemesiyle antikanserojen, her türlü karın ağrısı ve gaz giderici özelliği ile antispazmodik, romatizmal hastalıkları iyileştirmesiyle antiromatizmal, diyabet hastalığını engellemesiyle antidiyabetik ve vücuttaki kolestrol oranını ayarlamasıyla antikolestremik özellikler taşımaktadır. Bu özellikleri ile kekik, yaşlılığı geciktirmekte, tümör oluşumunu engellemekte, şeker hastalığına iyi gelmekte ve gıdaların bozulmasını doğal yolla engellemektedir.


KEKİĞİN FAYDALARI


@Bedeni kuvvetlendirir

@Hazmı kolaylaştırır.

@İştahsızlığı giderir.

@Sinirleri kuvvetlendirir.

@Kalp çarpıntılarını keser.

@Bağırsak iltihabını iyileştirir.

@Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar

@Böbreklerde ve mesanedeki mikropları öldürür.

@ Kanser hücrelerinin yeni damar oluşturmasını önler.

@Afrodizyak özelliği vardır.

@Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır.

@Çocuklarda görülen kansızlığı giderir.

@Kan dolaşımını düzenler.

@Müzmin öksürük, astım, bronşit ve zatüreede tedavi eder.

@Grip, nezle ve anjinde tedavi eder.

@Kekik suyu romatizma ağrılarını dindirir.

@Kandaki şeker miktarını azaltır

@şeker hastalarının yaralarını 1 haftada iyileştirir.

@ göz kurlarını düşürür

@ Pankreas onarımı yapıyor insülin salgılanması sağlar

@ şeker tedavisinde çok etkilidir

@ kekik yağından 100 kat etkilidir

@ tüm canlıların üzeri kitin kaplıdır.

Bu çok güçlü bir zırhdır. Bedende ki solucan kurt ve parazitlerin yumurtalarını çatlatır ve öldürür bunu yapan tek ilaçtır.

@ mantarı hastalıklarda %99 etkilidir

@ parmak arasındaki yaraları kaşıntıyı 3 günde tedavi eder.

@ ayak kokusunu önler

@ Genital mantarda çok etkilidir

@ intolasodik asit çıkarır

@ bitkilerde kullanabilirsiniz canlandigini görürsün

@ zararlı böcekleri öldürür

@ sivrisinek yaşamaz . Odaya sivrisinek gelmez

@ buharını nefes açar

@ bademcik rahatsızlığı 1dakika gargadada 30 dakikada ağrı kalmaz

@ binlerce yıldır yörüklerin kullandığı ilk bitkidir

@ ağız kokusuda kalmaz

@ en büyük özelliği sindirim sistemindeki faydalı ise kendine çevirerek üretir. Değilse öldürür

@ hücre duvarlarını güçlendirir.

@ kulunc ve sırt ağrısında muhteşemdir

@ katarak için suyu ile gözü yıkayın

@ abd de meksikalı kökenli tıp profesörü prostat kanserinde 100 de 70 tedavi ettiğini belgelemistir.isteyene verebiliriz

@ kadınlarda göğüs kanserinde %63 etkilidir

@ arı varao hastalığında etkilidir

@ nefes açar astım tedavi eder

@ arı kekiği çok sever

@ insülin salgısını artırır

@ insülin kanallarını açar

@ kullandığınız suyun temiz olup olmadığını test eder

@ yağları eritir Zayıflatir

@ eklem ağrılarına iyi gelir

@ gastrit tedavi eder

@ tüm mide ağrıları kısa sürede yok eder

@ ayak kokusunu tedavi eder

@ tırnak mantarı ni tedavi eder

@ bitkilerde kök hastalıklarında etkilidir

@ klima temizler

@demir ve kalsiyum tuzları vardır yorgunlukla ve dinç olmak için idealdir

@iltihap giderici

@ağrı dindirici

@balgam söktürücü,

@güçlendirici

@ferahlatıcı

@immun sistemi takviye edici @dezenfekte edici

@hazmı kolaylaştırıcı etkisi muhteşem dir.

Buradaki "thymus" kelimesi Lâtincede, güç, kuvvet anlamlarına gelir ve kekiğin önemli bir özelliğini ifade eder.